30 Ekim 2020 Cuma

Terör enstrümanından şiddetin kullanışsız olduğu enstrümanına geçiş

Yeni Birlik, 30 Ekim '20

Türkiye uzun zamandır binlerce vatandaşının ölümünden sorumlu terör belalarıyla uğraşıyor. Şiddeti araçsallaştıran bu terör örgütlerinin Avrupa’da açtıkları merkezler ve faaliyetlerinin Batı ülkeleri tarafından görmezden gelindiğini ise hepimiz biliyoruz. Bu ülkelerin yönetimleri bu örgütleri tehdit olarak değil, birer siyasi enstrüman olarak görüyorlar. Aslında terör hiçbir tarafa kazandırmayan bir oyundur. Bugün daha iyi ortaya çıktığı üzere uluslararası güvenliğe yönelik büyük bir tehdidin de kaynağıdır.

Ama bazı Avrupa ülkelerinde teröristler için eğitim kampları kurulabiliyor, paralar toplanabiliyor, terör propagandası yapılabiliyor vesaire vesaire. Terör eylemlerini gerçekleştirdiği sabit bazı kimseler serbestçe dolaşabiliyorlar. Türkiye'nin Avrupa'dan iadesini istediği kimselere bakıldığında genelde terör eylemlerine katılan kişiler olduğunu gayet iyi biliyorlar. Buna rağmen bu iade taleplerini suçluların karşılaşacakları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle reddettiklerini gördük.

27 Ekim 2020 Salı

Pulatkan ve Dervişoğlu, şehre derin bakışlar

Yeni Birlik, 27 Ekim '20

Yolların başlangıcı, hayatının önemli bir kısmının geçtiği Sotka mahallesidir. Evinin bahçesinde ladinler, güller, açelyalar… Çiçeklerin hepsi birbirinden güzel kokar. Emekli Orman Mühendisi Selçuk Pulatkan Trabzon’da sabahları uzun yürüyüşlere çıkar ve gördüğü ağaç ve çiçeklerle ilgilenir, onlara sevgiyle bakar. Meydan’da “lagestromia indica” yani oya ağacı, sahil yolunda gazal boynuzları, zakkumlar, Faroz’da avize çiçekleri... Şehrin yeşil alanlarını inceler, iyileştirilmesi için tavsiyelerde bulunur. Trabzon’u hepimizden farklı bir gözle görür.

Sotka’nın altında yer alan Faroz’da balıkçılar, onların aileleri yaşardı. Balıkçılar sabah erkenden kalkar ekmek parası için denize açılır. Sahilin en güzel manzaralarından birisi Trabzon Ayasofyası’na aittir. İşte “Denizden Ayasofya” ressam Atilla Dervişoğlu’nun resimlerinde kullandığı bir temadır. Kırmızı çatı kiremitleri, 1427 inşası kulesinin iki cephesi, denize kadar uzanan çimenliği… Ama arka planda bugünkü yüksek yapılar, uyumsuz konutlar yoktur bu tablolarda. Tabiat uzanmaktadır, ağaçlar vardır tepelere kadar. Böylece kent tarafından sıkıştırılmış Ayasofya’yı güzelleştirmiştir aslında. Fark edebilsek tarihi binaların geniş bahçelere kavuşturulması insanların şık kıyafetler giymesine çokça benzer. 

24 Ekim 2020 Cumartesi

Çin Orta Doğu’da oyun kurucu olma yolunda

Yeni Birlik gazetesinde 20,21,23, 24 Ekim '20'de dört bölüm halinde

Çin’in ekonomik ve siyasi varlığını Orta Doğu'da giderek daha fazla hissettirdiği bir dönemdeyiz. Çin yönetimi 2013 yılında başlattığı OBOR, ya da bugün daha yaygın kullanılan bir adlandırmayla “Kuşak ve Yol İnisiyatifi” (BRI) yaklaşımıyla inşa edeceği havaalanları, limanlar, demiryolları, karayolları, dijital bağlantılar, petrol ve doğal gaz boru hatları, lojistik üsler, enerji santralleri gibi büyük yatırımlar vasıtasıyla büyük bir coğrafyada yer alan ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeyi planladı. Bu yaklaşımın “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” ve “Deniz İpek Yolu” olarak iki ayağı var. 30 milyar dolarlık yıllık yatırımla Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Çin’in yatırım yaptığı ikinci en büyük bölge haline dönüştü. American Enterprise Institute’ye göre Çin'in küresel yatırımlarının değeri 2018'de toplamda 100 milyar dolar düşerken şaşırtıcı bir şekilde Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde artış göstermişti. 

Bahsettiğimiz politika çerçevesiyle Çin hükümeti, Orta Doğu’da siyasi ve askeri içerikten uzak bir anlayış vazediyordu. Yakın dönemlerde birçok ülke için en büyük ticaret ortağı ve dış yatırımcı haline gelen Çin’in Orta Doğu’ya bakışı ülke ekonomisinin enerji talebiyle yakından ilgili. Çin'in hızlı ekonomik büyümesi büyük ölçüde petrol ve doğalgaz ithalatına dayanıyor. 2017'de dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ve 2018'de en büyük gaz ithalatçısı haline gelen Çin’in petroldeki ithalata bağımlılığı % 70, doğalgazda % 45 seviyelerinde. 

Geçen yıl Çin, Suudi Arabistan’dan 40 milyar, Rusya’dan 36,5 milyar dolar, Irak’tan 23,7 milyar dolarlık ham petrol ithal etti. Bunlar ilk üç tedarikçi ülke. Toplamda Orta Doğu, Çin'in petrol ithalatının yüzde 40'ından fazlasını karşılar vaziyette.