17 Ekim 2022 Pazartesi

Vahit abi Szczecin'de

 Yeni Birlik, 17 Ekim 2022

Vahit abi Szczecin’e bir kafile götürmüş. Almanya sınırına yakın ve Dabie Gölü'nün güneybatısında büyük bir şehir Szczecin. Berlin’e de çok uzak bir yer değil. 400 binlik nüfusuyla Polonya'nın yedinci büyük şehri.

Çarpık Ağızlı Boleslaw 1124’te piskopos Bambergli Otto’yu bölgeye çağırarak buranın halkını vaftiz ettirmiş. Akabinde ilk kilise olarak Aziz Peter ve Paul Kilisesi inşa edilmiş. Szczecin önemli bir merkez haline geldikten sonra birçok devletin egemenliğine girip çıkmış. Tarih boyunca Polonya Düklüğü, Pomeranya Düklüğü, Saksonya, Danimarka, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, İsveç, Prusya Krallığı, Fransız İşgali, Alman İmparatorluğu, Nazi ve Sovyet dönemleri yaşamış. Saymak bile yorucu... Son olarak II. Dünya Savaşı'nın akabinde Potsdam Anlaşması çerçevesinde Polonya'nın olmuş ve savaş öncesi Alman nüfusunun neredeyse tamamı sınır dışı edilmiş. Şehir 1999 yılından itibaren NATO'nun Kuzeydoğu Çok Uluslu Kolordusuna ev sahipliği yapıyormuş. 

11 Ekim 2022 Salı

Doğru bağları kurmamız üzerine

Yeni Birlik, 11 Ekim '22

Manastır yakınlarındaki Dobruševo köyünün mezarlığında bir mezar taşı var. Üzerinde Petko Liskovski'nin 1910-12 arası Osmanlı ordusunda, 1914-15 arası Sırp ordusunda, 1916-18 arasında ise Bulgar ordusunda askerlik yaptığı yazıyor. Savaşlardan sonra köyüne dönmüş Liskovski...

Buraya 50 km uzaklıktaki Staravina köyündeyse Petre ve Mitre adlarında iki kardeş yaşamış. Bu iki kardeş I. Dünya Savaşı sırasında Sırplar tarafından askere alınıp Avusturya cephesine gönderilmişler. Mitre Arnavutluk seferine katıldıktan sonra Makedon Cephesi'ne kendi köyüne çok yakın bir bölgeye sevk edilmiş. Petre ise Avusturyalılar tarafından esir edilmiş ve Bulgar ordusunda savaşmak üzere Makedonya'ya geri gönderilmiş. Belki de bölgeyi iyi bildiği için... Nihayetinde iki kardeş birbirlerinden bir kaç yüz metre ötede rakip ordularda görev yapmışlar. Sonra Mitre'nin alayı nasıl olduysa aralarında Petre'nin de bulunduğu düşman birliğini sağ ele geçirmiş. Onlar da köylerine dönmüşler. Köy aynı köy... Ama savaştan dönen adamlar değişmiş olduğu için köyün anlamının değiştiğinden, bir duygu derinliğinin oluştuğundan bahsedebiliriz.

3 Ekim 2022 Pazartesi

Alanya'da yerli ve milli bir gün

Yeni Birlik, 3 Ekim '22

Sabah televizyona bakınıyorum. Onun da bana baktığını bazen unutuyorum. Çizgi film kanallarında bile tüketim teşvik ediliyor ama tasarruftan bahseden yok. Çocuklarımızı böyle mi yetiştireceğiz? Birisi bu işlere bir nizam vermelidir. Sosyal medyada, televizyonda zihin manipülasyonuna dair birtakım izler var. White Horse denildiğinde bundan White House’u anlamamız gerekebilir. Altmış yıl önceki su ısıtıcılarıyla bugünküleri kıyasladığımızda olduğu gibi, Soğuk Savaş döneminin zihin manipülasyonlarıyla da bugünküler arasında büyük bir fark olduğunu düşünmek mümkün. 
 
Sahilde yürüyüşe çıkıyorum. Donut ve filtre kahveyi ne kadar seviyormuşuz... Kupada tarhana çorbası ve “kuru” ikilisi satan yerli bir marka yabancı kahve zincirlerine alternatif olarak sunulabilir. Hava fotoğrafçılığının gelişmesiyle Alanya'yı martıların gözüyle görebiliyoruz ancak yakın zamanlarda gerçekleşen bazı olaylara bir bütün olarak bakamıyoruz. Eline içki şişesi verilen kızılderililer gibiyiz. Bizim olanı kaybediyoruz. Olan biten yerlilikten giderek uzaklaştığımızdır.

14 Ağustos 2022 Pazar

Saygı davamız

Yeni Birlik, 14 Ağustos '22

1996 olması lazım, Hasan Celal Güzel, Mülkiye'ye bir konuşma yapmak için gelmiş ve bize Fütürizm'in siyasi yönünü anlatmıştı.  ABD’de 1970’lerde Sovyetler Birliği’nin geleceği için 15 senaryo çıkarıldığını ve bunlardan birinin 1985’ten sonra gerçekleştiğini söylemişti. Geleceği tahmin etmeye çalışmanın öneminden bahsetmişti. ANAP’ın geleceği için hazırlanan senaryolardan birisinde kendisine bir operasyon yapıldığını bildiği için belki de…

2 Ağustos 2022 Salı

Tauste'nin gizemleri

Yeni Birlik, 2 Ağustos '22

Her şey 15 yıl kadar önce İspanya’nın kuzeydoğusundaki bir kasabada şiddetli yağmur ve sellerin toprakları önüne katıp yüzü kıbleye dönük naaşların bulunduğu mezarları ortaya çıkarmasıyla başladı. Kasabanın ismi Tauste’ydi. Ebro vadisinde, Zaragoza'ya 47 km uzaklıkta, 7000 nüfusa sahip bu kasabaya arkeologlar çağırıldı, araştırma başladı, karbon 14 testleri yapıldı. Bazı mezarların 700’lü yılların başına ait olduğu belirlendi. Tauste’ye dört yüz yıl boyunca binlerce insan defnedilmişti.

Üstüne üstlük Tauste’deki kilisenin çan kulesinin de minareden bozma olduğu söylenmeye başladı. O dönemde Anadolu Ajansı ve TRT de haberleştirdi olayları. Ancak bizdeki haberlerin ıskaladığı bir şey vardı. Çan kulesinde kriptografik bir yazı da keşfedilmişti. Burada “Adil olandan başka İlah yoktur” yazıyordu. Kasaba Hristiyanların hakimiyetine geçtiğinde inançlarından vazgeçmeyen Moriskoların kuleye yerleştirdiği bir metin ortaya çıkarılmıştı.

26 Temmuz 2022 Salı

Avrupa’ya dair karbon kopya yargılar

Yeni Birlik, 26 Temmuz '22

Ayhan Sicimoğlu Renkler adlı gezi programının Frankfurt bölümünde (onuncu dakika) Martin Luther'in Protestan Reformu’nun (16. Yüzyıl) Rönesans’ı getirdiğini ve Orta Çağ’dan çıkılmasını (15. Yüzyıl) sağladığını, böylelikle heykel ve resmin yeşerdiğini söylüyor. Öncelikle Rönesans Reform'dan çok önce İtalya'da başlamıştır. Sanatsal açıdan resim, heykel, tasvirin en iyi örnekleri Katolik kilisesinin veya Katolik prenslerin himayesinde üretilmiştir. Leonardo Da Vinci, Michelangelo, Raffaello, Brunelleschi, Donatello, Caravaggio'yu kim desteklemiştir? Bu sanatçılar Protestan mıdır?
 
Aslen, Protestanların önemli bir bölümü Eski Ahit'teki On Emir'de yer alan "Kendin için oyma put; yukarıda göklerde olanın ya da aşağıda yerde olanın ya da yerin altında sularda olanın suretini hiç yapmayacaksın, onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin" hükmü mucibince kiliselerine resim ve heykel koymazlar.

Aslında tarihin her alanında birçok ezber hepimizin zihnine yerleşmiştir ve sorgulamalar yapmaya ihtiyacımız bulunuyor. Almanya’da başlayan Reform neden Rönesans’ı Almanya’da başlatmamıştır? Neden Afrika’da, Asya’da dini otoritenin olmadığı özgür toplumlar Rönesans sanatını, Batı teknolojisini geliştirememiştir? Ku Klux Klan Katolik bir hareket miydi yoksa Protestan olduğu iddiasında mıydı? Bu tür birçok soru sormak gerekir.

25 Temmuz 2022 Pazartesi

Bhutanlı gözlükler

Yeni Birlik, 25 Temmuz '22
 
Esenboğa bu sabah epey kalabalık. Uzak Asyalı turistler mağazaları dolaşıyor. Bir şeyler alıyorlar. Biz karton bardakta çayımızı içiyoruz, poğaçamızı yiyoruz. Aklıma 14 Kasım 2005 Esenboğa Yangını geliyor. Allah korusun, havacılığımıza, turizmimize yönelebilecek başka büyük tehditler var.

Ankara’ya gelen turistler Kapadokya’yı biliyor, Hattuşa’yı, Çatalhöyük’ü daha az… Hattuşa, Çatalhöyük gibi isimler AVM, otel, restoran, kafe ismi olmamalı. Bunlar bilgi kirliliğine yol açıyor. Etrafa biraz da Bhutanlı gözlüklerle bakmak gerek. Burada iki gün kalacak Jigme tarih hakkında bilinmesi gereken malumatı nereden edinir? Jigme’nin ziyaret edeceği en iyi beş müze ve ibadethane hangisidir? En iyi beş restoran, kafe, yürüyüş güzergâhı hangisidir? Ayrılırken cebinde biraz Türk Lirası kalacak. Uçağı kaçırmamak için uçuştan dört saat erken geleceği Esenboğa’dan hediyelik eşya olarak Çin malları değil de ne almalıdır? Jigme, Anadolu’nun merkezi burası. Şimdi unutulmuş olsa da I. Murşili'den Telepinuş'un dönemine kadar Gasıp Krallar devri yaşadı bu topraklar… Hantili ihtiyarladığında, kendi öz oğluyla eski suç ortağı Zidanza'nın beraber tertiplediği suikastta öldürüldü. Böylece Murşili'yi öldürmenin cezasını çekmişti.

12 Haziran 2022 Pazar

Polly Peck notları

Kırmızılar, 12 Haziran 2022

Bu sıralar Kombassan, Yimpaş vb. muhafazakarların şirketlerinin yaşadığı çöküşlerle ilgili okumalar yapıyorum. Polly Peck ve Asil Nadir bey de yeterince analiz edemediğimiz ve hatta unuttuğumuz bir konu. Dünyanın en zengin insanları arasına girmiş, Kıbrıs davasına hizmet etmiş biri olarak bilinen Asil Nadir hakkında zamanında epey yazıldı, çizildi. Şirketinin bazılarının iddia ettiği gibi kötü yönetildiği için mi battığı yoksa gizli servisler ve Rum lobisinin gayretleri sonucu mu batırıldığını iyi analiz etmek gerekiyor.

Bu konuda da bir film çekilse iyi olurdu. Aslında hikâyeyi rahmetli babası İrfan Nadir’le başlatmak gerekecek. Önceleri Mağusa’da polis memuru olan İrfan bey daha sonra kısa bir süre Lefke’de Kıbrıs Madenleri Şirketi’nde tercüman olarak çalışır. 1943’te tekrar Mağusa’ya döner ve “I N Bookshop” adlı kitapçıyı açar. Bundan sonra Heinz, Crosse & Blackwell gibi gıda firmalarının temsilciliğini alarak işlerini büyütür. 1950’de ise Maraş’ta (Kıbrıs) Europa Novelty ile Europe Patisserie açılır. 1953’te İngiltere’den ithal ettiği altı adet kırmızı halk otobüsünü çalıştırmaya başlar. Kıbrıs’taki EOKA terörünün tırmanmasıyla sahip olduğu işlerini İngiltere’ye taşıyan Nadir ailesi burada kurdukları Nadir Modes, Fame Models tekstil işlerini Asil’in kurduğu Wearwell markası altında birleştirip büyütürler. Libya, Suudi Arabistan, BAE, Irak’a ihracat yapmaya başlarlar.

11 Mayıs 2022 Çarşamba

Samimiyet

Yeni Birlik, 11 Mayıs '22
 
Akçaabat sahilinde yürüyorum. Limanda oturup ince belli bardakta çay içiyorum. Ortamahalle evleri komşu mahallelere estetik bulaştırıyor. Merkez İlkokulu'nın müze yapılması harika fikir... İnternete bakınıyorum ama Akçaabat’ı İngilizce, Almanca tanıtan bir sayfa yok. Akçaabat horonu dünyanın en önemli kültür değerlerinden ama horonu turistlere tanıtacak bir kurgu olmadığı için potansiyelinin yüzde birinde duruyor. 
 
Cevat Şakir'in Bodrum'daki evinin hamburgerci olması gibi kapitalizm bu geç aşamasında kültürü sömürüyor. Ülkenin resmi tanıtım filmlerinde bilumum kilise, cami, sahil ve yapmacık tavırlar kullanılıyor. Anadolu’da geleneksel kıyafetlerini giymiş bir çocuğun, gülen bir babaannenin fotoğrafındaki şiiri tanıtım otoriteleri yakalayamıyor. Bir ülkeyi sadece mimari ve doğal güzellikleri için görmek istemezsiniz. Özgün insanlarını, onların nasıl güldüğünü tanımak istersiniz. Bu şiiri bilen Leonardo Dalessandri Watchtower of Turkey ile geçmişte milyon dolarları heba ederek hazırlattığımız kampanyalardan çok daha değerli bir tanıtım filmini çıkardı. Hem de ücretsiz olarak…

8 Mayıs 2022 Pazar

Sahaf, mezat günlükleri: Ferhan Şensoy’un aşık olduğu kıza dair

Yeni Birlik, 8 Mayıs '22
 
Nokta dergisinin genel yayın yönetmeni Arda Uskan Hürriyet gazetesindeki bir röportajda 1988’de ilk kez gördüğü Asil Nadir’le ilgili “o geceden aklımda kalan, Asil Nadir’in rugan ayakkabılarının yarı ıslak çimlerin üzerinde hâlâ nasıl böyle pırıl pırıl kalabildiği oldu, bu ne biçim ayakkabıydı” diyor. Bu bilgiyi Nermin Bezmen’in derlediği Türkuaz’a Dönüş kitabındaki başka bir bilgiyle eşleştiriyoruz. Buna göre Asil Nadir’in çocukken evdeki görevlerinden biri kırk civarında ayakkabısı olan babasının ayakkabılarının bakımını yapmakmış.

Biyografileri araştırmak bilmece çözmeye benziyor. Mezattan aldığım İzmir Özel Çamlaraltı Kız Koleji diplomasını inceliyorum. İzmir 1. Noteri Mehmet Rıfat beyin kızı Seniha Gönül Bayraktaroğlu’nun diplomasındaki fotoğrafı, ismi arandığında Hayat dergisinin 3 Şubat 1972 sayısında yer alan fotoğrafla aynı kişiye ait. Ferhan Şensoy’un aşık olduğu kıza ait olabilir mi?

28 Nisan 2022 Perşembe

Atakule'den manzaraya bakış

Yeni Birlik, 28 Nisan '22
 
Ankara’nın sembol binalarından Atakule’de bize dair izlere rastlamak zordur. İçinde bütünüyle yabancı isimli mağazalar bulunan bu mekânda ancak Espresso bazlı kahveler içebilir, Meksika usulü hamburger yiyebilirsiniz. Bahçesinde Emilie Gotmann’ın eseri olan büyük bir oyuncak ayı heykeli bulunmaktadır. Bizim güzel içeceklerimiz, güzel yemeklerimiz nereye gitmiştir? Onları bu oyuncak ayı mı yiyip tüketmiştir?

Radyo ODTÜ, Radyo Bilkent ve de Ankara Üniversitesi Radyosu ağırlıkla yabancı müzik yayını yapmaktadır. Keklikpınarı’ndaki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okulun öğrencileri Sia’nın, Beyonce’un şarkıları eşliğinde beden eğitimi dersi yapmaktadır. Peki, bizim güzel tınılarımız kaybolmuş mudur? Bunlar tek tük örnekler olsa birer renk olarak kabul edilebilir. Ama bütün sahalarda genel eğilim bu şekildedir.

18 Nisan 2022 Pazartesi

Su Süzgeci Binası

Yeni Birlik, 18 Nisan '22

Dışkapı'da yürüyorum. Ankara Su Süzgeci Binası’nın yerinde yeller esiyor. Sanayi çağının bir ürünüydü, mimari kıymeti vardı. Bir kültür merkezine, sergi salonuna, fakülte binasına dönüştürülebilirdi. Bu türden binalara eskimiş gözüyle  bakmak mümkün değildir. Ancak mimariden biraz anlayan kimseler bunları takdir edebilir. Polisiye literatürde çok bilinen bir şey vardır. Katil cinayet mahalline mutlaka geri döner. Burada çirkin bir AVM inşa edilmesini böyle yorumlayabiliriz herhalde… Biraz ileride ondan da çirkin rezidanslar inşa ediliyor. Bunlar kaç ayrı kurumun onayıyla yapılıyor? Ruhu olmayan bu türedilere nasıl izin veriliyor? Hamidullah teori ile tatbikat arasındaki farklılık, bütün dinlerde ve devirlerde mevcuttur diyordu. Biz de bundan nasibimizi aldık.

Bazı Avrupa ülkelerindeki nüfus değişimleri 1939'dan 2020'ye şöyle gerçekleşmiş: Almanya 62'den 83'e, Birleşik Krallık 47'den 67'ye, Fransa 42'den 67'ye, Türkiye 17'den 82 milyona çıkmış. 2100 yılı projeksiyonuna göre Almanya 77, Birleşik Krallık 80, Türkiye 92, Fransa 78 olarak tahmin ediliyormuş. Buna göre Ankara 8 milyon olacaksa konut alanları, tramvayı, metrosu buna göre güzelce planlanır. Mesele şehrin merkezinin kültürel kimliğini, turistik anlamını, estetiğini güçlendirmek, son kertede şehrin hayat kalitesini artırmaktır. Çoğu yeni yapı şehre sayılan anlamlarda, kültürel ve estetik anlamlarda katkı yapmaktan uzaktır. Maalesef Kamu Yönetimi uzmanlık işi olmaktan çıkınca Mülkiye'nin Kamu Yönetimi sıradan bir bölüm haline gelmiştir. Halbuki 900 bin kişi arasından ilk beş yüze, ilk bine girerek kazanıyorduk.

13 Nisan 2022 Çarşamba

Edebiyatın inşa halleri

Edebiyat Burada, 13 Nisan '22
 
1995 yılı… J.K. Rowling ilk eşinden ayrılmış ve maddi durumu epey kötüymüş. Her sabah Elephant House kahve evine bebeğiyle geliyor, Edinburgh kalesini gören pencerenin önündeki masaya oturuyormuş. Bu manzaralı masa on küsur yayınevi tarafından reddedildikten sonra kabul gören ilk romanını yazdığı yermiş. Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı burada yazmış. Aslında Rowling’in oraya oturmasının bir nedeni de bebeği sıcak tutan kalorifer peteğine yakın olmasıymış.

Dünyada yazdıklarıyla dolar milyarderi olan ilk yazar, J.K. Rowling. Ama bu ilham verici kafe yeni yazarlara pek hitap etmiyor. Kırmızı boyalı Elephant House - Fil Evi bugün ilginin boğduğu bir yere dönüştü. Milletin fazlaca fotoğraf çektirdiği bir yer... Ayhan Sicimoğlu’nun Milano’da bir müzede gördüğü Maria Callas tablosuna bakıp sevgili dostlar işte hastası olduğum yaratık demesi gibi samimi olmayan bir şey de var burada… Hemen akabinde de müzik eğitimi gören kızının görüşleri üzerinden Callas’ın sesini eleştiriyordu.

24 Ocak 2022 Pazartesi

Üsküdar notları

Yeni Birlik, 24 Ocak '22

Yıllar sonra yaptığım bir şey bu. Üsküdar’da yürümek… Sıkı giyindim. Sabah saat dokuzda yola çıktım. Yeni Vâlide Camisi’ni biliyorsun. Buradan geçerken, babası 1907'de öldükten sonra imam hatipliği devralıp kırk yıl boyunca sürdüren Necmeddin Okyay’ı analım. Kendisi bir kemankeş, hattat, tuğrakeş, is mürekkebi imalatçısı, kağıt perdahçısı, mücellit, ebru sanatçısıydı. Caminin bahçesine diktiği son gül 444 sıra numarasını taşıyor. Bize bir şey mi anlatmak istemiş?