Yeni Birlik, 27 Ekim '20
Yolların başlangıcı, hayatının önemli bir kısmının geçtiği Sotka mahallesidir. Evinin bahçesinde ladinler, güller, açelyalar… Çiçeklerin hepsi birbirinden güzel kokar. Emekli Orman Mühendisi Selçuk Pulatkan Trabzon’da sabahları uzun yürüyüşlere çıkar ve gördüğü ağaç ve çiçeklerle ilgilenir, onlara sevgiyle bakar. Meydan’da “lagestromia indica” yani oya ağacı, sahil yolunda gazal boynuzları, zakkumlar, Faroz’da avize çiçekleri... Şehrin yeşil alanlarını inceler, iyileştirilmesi için tavsiyelerde bulunur. Trabzon’u hepimizden farklı bir gözle görür.
Sotka’nın altında yer alan Faroz’da balıkçılar, onların aileleri yaşardı. Balıkçılar sabah erkenden kalkar ekmek parası için denize açılır. Sahilin en güzel manzaralarından birisi Trabzon Ayasofyası’na aittir. İşte “Denizden Ayasofya” ressam Atilla Dervişoğlu’nun resimlerinde kullandığı bir temadır. Kırmızı çatı kiremitleri, 1427 inşası kulesinin iki cephesi, denize kadar uzanan çimenliği… Ama arka planda bugünkü yüksek yapılar, uyumsuz konutlar yoktur bu tablolarda. Tabiat uzanmaktadır, ağaçlar vardır tepelere kadar. Böylece kent tarafından sıkıştırılmış Ayasofya’yı güzelleştirmiştir aslında. Fark edebilsek tarihi binaların geniş bahçelere kavuşturulması insanların şık kıyafetler giymesine çokça benzer.