6 Ağustos 2014 Çarşamba

Sami Kılıç'ın ardından

Sami Kılıç’la 1997’den beri ara sıra görüşürdük. Ankara orman işletme müdürüydü sonra yine Ankara’da bölge müdür yardımcılığı yaptı. Sanırım 2008 başlarıydı, kekik çayı içip sohbet ederken Bayburt’ta donmuş bir kurdun ayakta öldüğünden bahsetti. Onu epey etkilemiş; bunu bir iki kere tekrar etti. 

Birkaç hafta sonra Beştepe kampüsündeki camide bir cuma namazında Sami Kılıç’ı gördüm. Cemaatin çoğu rahat otururken o dizlerinin üzerinde dik duruyordu. Onu bir süre izledim. Namaz kılınana kadar uzun bir zaman öylece durdu. O günden sonra uzun zaman görmedim sonra vefat haberini aldım. Allah rahmet eylesin. Bir gün bu hakikatli adamın Mucur’a bağlı Yeşilyurt köyündeki kabrini ziyaret etmeyi isterim. 

8 Haziran 2014 Pazar

Batı Hugo ve Goethe'yi takip etmeli

Avrupa tarihinin en büyük iki yazarı ve onların bugün bazıları tarafından bir tehdit olarak görülen İslam'la olan ilişkisine dair bir şeyler söyleyelim.

Johann Wolfgang von Goethe'nin (1749-1832) İslam'a son derece yakın olduğu bilinmektedir. Goethe "Mahomets gesang" adlı şiirinde Hz. Muhammed'i bir nehre benzeterek övmüştür. Ercan Aslaner'in çevirisiyle:

7 Mart 2014 Cuma

Ukrayna’daki sonuç Rusya’nın Avrasya derinliğini de tayin edecek

odsta.org7 Mart '14

Rusya’nın Batı'ya karşı aldığı pozisyonun son on yılda giderek güçlendiğini görüyoruz. Rusya’nın İran ve Suriye gibi bölge ülkeleri ile ilişkilerini bu bağlamda okumak gerekir. Rusya dış politikasının temel elementi enerjidir. Rusya enerji üzerinden oyun kuruyor. Örneğin kendi projelerine tehdit olarak gördüğü Litvanya Cumhurbaşkanı Grybauskaite'yi yıpratmaya çalışıyor. Rusya sağlık nedenleriyle Litvanya’dan süt ürünleri ithalatını durdurdu. Süt ürünleri ihracatının yüzde 85’ini Rusya’ya yapan Litvanyalı üreticileri zor durumda bıraktı.

Yakın zamanda Rusya 6-7 yıl aradan sonra Gürcistan menşeli sebze ve meyvelerinin ülkeye girmesine yeniden izin verdi. Bunda da siyasi bir arka plan var. Bilindiği üzere Rusya sürekli olarak Türkiye’den aldığı sebze ve meyveleri de geri gönderiyor. Türkiye’nin Rusya ile 36 milyar dolarlık bir ticaret hacminin en önemli bölümü Türkiye’nin doğalgaz ithalatı. Bundan ötürü Türkiye’deki enerji ihaleleri Rusya’da dikkatli bir şekilde takip ediliyor. Türkiye geçtiğimiz yıl ithal ettiği 51 milyar metreküp doğalgazın 30 milyar metreküpünü Rusya’dan, 9,6 milyar metreküpünü İran’dan ve 6,6 milyar metreküpünü Azerbaycan’dan almış. Türkmen gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması Türkiye açısından çok önemli olmasına rağmen yıllardır bu konuda ilerleme sağlanamadı.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Köstebek, közsüz tebek

Taraf yazarı Emre Uslu Başbakan’ın kullanılmayan ofisinde böcek bulunmasıyla ilgili olarak kaynaklarından bilgi aktarıyor. Başbakanlık kaynaklarının o böceğin amacının Başbakan’ı dinlemek olamayacağını, çünkü o ofisi Başbakan’ın hiç kullanmadığını söylüyor [1]. Bu yoruma katılmak zor. Adam orayı bulmuş oraya koymuş, fırsat bulsa öteki yerlere de koyar. Başbakan bu ofisi kullanmaz, kullanmaz, bir gün kullanacağı tutar. Dinleyenler de zaten bu işi belki tek bir dinleme fırsatı için yapıyor. 

Böcek yerleştirme bir başbakanın, bir cumhurbaşkanının yakınına sızmanın küçük bir detayıdır. Bu konuda birçok örnek var. 2010 yapımı “The Ghost Writer” filmi İngiltere eski başbakanının otobiyografi kitabını kaleme alan yazarın bazı delil ve fotoğrafları takip etmesi sonucu başbakanın eşinin CIA adına çalıştığını ortaya çıkarmasını konu alır. Film bir roman uyarlamasıdır. Tony Blair’e gönderme yapılan bu romanın yazarı Tony Blair’in eski bir arkadaşı olan Robert Harris’tir. Harris’in Irak Savaşı'ndan sonra Blair’le arasının bozulduğu öne sürülmüştür. Film bir olasılığı yansıtması açısından önemlidir. Öte yandan filmin yapım şirketi Elfte Babelsberg Film’in Almanya’dan 3,5 milyon euro destek aldığı bilinmekte [2] ve bu yönüyle filmin Blair’e karşı bir propaganda olduğu da iddia edilmektedir.

13 Şubat 2014 Perşembe

AB Ukrayna’da proaktif olamadı

odsta.org, 13 Şubat '14

Ukrayna adı genel bir kabulle “sınır ülkesi” anlamına geliyor ve bugünlerde bu anlamla örtüşen hüviyette bir güç mücadelesine sahne oluyor. Halk gerek siyasi, gerek coğrafi olarak önemli bir kutuplaşma içerisinde. Batıdan uzaklaşma olarak değerlendirilen siyasi kararlar bir kanatta yoğun bir endişeyle karşılandı ve kitlesel eylemlere dönüştü. Önce Ukrayna’da 2004 yılı sonunda gerçekleşen “Turuncu Devrim”i hatırlayalım. Seçimlere hile karıştığı gerekçesiyle geniş katılımlı protesto gösterileri düzenlenmiş ve yenilenen seçimin sonucunda Viktor Yuşenko cumhurbaşkanı seçilmişti.