3 Mart 2017 Cuma

Yeni birliktelik uluslararası hukukun işlerliği için bir fırsat

Türk Yurdu - Ocak 2017

2017 yılı Mısır’ın, Kudüs’ün, Hicaz’ın Osmanlı’ya katılmasının beş yüzüncü yıl dönümüdür. Avrupa’da Büyük Bölünme’nin sona erip Papa sayısının tekrar bire inmesinin altı yüzüncü, Rusya’da Ekim Devrimi’nin yüzüncü yılıdır. Ne olursa olsun dünyanın terörle uğraşmaya devam edeceği bir yıl olacaktır. Geçen yıl Türkiye bildiğim kadarıyla Avustralya merkezli IEP tarafından hazırlanan Global Terörizm Endeksinde Çin, Rusya, İsrail gibi ülkelerden daha iyi bir sıralamaya sahipti; İngiltere ve Yunanistan’la hemen hemen aynı puandaydı. Aslında bu tablo terörle mücadelede bu ülkelerin işbirliğinin yetersizliğine bir işarettir.

Belli başlı terör örgütlerinin Batılı kaynaklardan beslendiğini söylemek zor değildir. Numan Kurtulmuş’un deyimiyle silahlar çarşamba pazarından alınmamaktadır. Eylemlerde kullanılan silahlar gelişmiş ülkeler menşeilidir. Bazı terör örgütleri Batı ülkelerinde serbestçe faaliyet göstermektedir. Bunlar Avrupa’da demokratik hak ve özgürlükleri istismar etmektedir. Terör saldırılarını kınayan ve teröre karşı işbirliği mesajı veren Avrupa ülkeleri iş icraata gelince adım atmamaktadır. Adalet Bakanlığı'nın AB üyesi ülkelere terör örgütleri PKK, FETÖ ve DHKP-C üyelerinin iadesi için yaptığı 292 başvurunun sadece 11 tanesi kabul görmüştür. Bunun yanı sıra PKK Avrupa ülkelerindeki gençleri kadrosuna katmakta ve bu gençleri kamplarında eğitmektedir.