Çarpık Ağızlı Boleslaw 1124’te piskopos Bambergli Otto’yu bölgeye çağırarak buranın halkını vaftiz ettirmiş. Akabinde ilk kilise olarak Aziz Peter ve Paul Kilisesi inşa edilmiş. Szczecin önemli bir merkez haline geldikten sonra birçok devletin egemenliğine girip çıkmış. Tarih boyunca Polonya Düklüğü, Pomeranya Düklüğü, Saksonya, Danimarka, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, İsveç, Prusya Krallığı, Fransız İşgali, Alman İmparatorluğu, Nazi ve Sovyet dönemleri yaşamış. Saymak bile yorucu... Son olarak II. Dünya Savaşı'nın akabinde Potsdam Anlaşması çerçevesinde Polonya'nın olmuş ve savaş öncesi Alman nüfusunun neredeyse tamamı sınır dışı edilmiş. Şehir 1999 yılından itibaren NATO'nun Kuzeydoğu Çok Uluslu Kolordusuna ev sahipliği yapıyormuş.
17 Ekim 2022 Pazartesi
Vahit abi Szczecin'de
Çarpık Ağızlı Boleslaw 1124’te piskopos Bambergli Otto’yu bölgeye çağırarak buranın halkını vaftiz ettirmiş. Akabinde ilk kilise olarak Aziz Peter ve Paul Kilisesi inşa edilmiş. Szczecin önemli bir merkez haline geldikten sonra birçok devletin egemenliğine girip çıkmış. Tarih boyunca Polonya Düklüğü, Pomeranya Düklüğü, Saksonya, Danimarka, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, İsveç, Prusya Krallığı, Fransız İşgali, Alman İmparatorluğu, Nazi ve Sovyet dönemleri yaşamış. Saymak bile yorucu... Son olarak II. Dünya Savaşı'nın akabinde Potsdam Anlaşması çerçevesinde Polonya'nın olmuş ve savaş öncesi Alman nüfusunun neredeyse tamamı sınır dışı edilmiş. Şehir 1999 yılından itibaren NATO'nun Kuzeydoğu Çok Uluslu Kolordusuna ev sahipliği yapıyormuş.
12 Ekim 2022 Çarşamba
Bilgiyi iyi yönetmeye ihtiyacımız var
11 Ekim 2022 Salı
Doğru bağları kurmamız üzerine
Manastır yakınlarındaki Dobruševo köyünün mezarlığında bir mezar taşı var. Üzerinde Petko Liskovski'nin 1910-12 arası Osmanlı ordusunda, 1914-15 arası Sırp ordusunda, 1916-18 arasında ise Bulgar ordusunda askerlik yaptığı yazıyor. Savaşlardan sonra köyüne dönmüş Liskovski...
Buraya 50 km uzaklıktaki Staravina köyündeyse Petre ve Mitre adlarında iki kardeş yaşamış. Bu iki kardeş I. Dünya Savaşı sırasında Sırplar tarafından askere alınıp Avusturya cephesine gönderilmişler. Mitre Arnavutluk seferine katıldıktan sonra Makedon Cephesi'ne kendi köyüne çok yakın bir bölgeye sevk edilmiş. Petre ise Avusturyalılar tarafından esir edilmiş ve Bulgar ordusunda savaşmak üzere Makedonya'ya geri gönderilmiş. Belki de bölgeyi iyi bildiği için... Nihayetinde iki kardeş birbirlerinden bir kaç yüz metre ötede rakip ordularda görev yapmışlar. Sonra Mitre'nin alayı nasıl olduysa aralarında Petre'nin de bulunduğu düşman birliğini sağ ele geçirmiş. Onlar da köylerine dönmüşler. Köy aynı köy... Ama savaştan dönen adamlar değişmiş olduğu için köyün anlamının değiştiğinden, bir duygu derinliğinin oluştuğundan bahsedebiliriz.