Dünya Bizim, 26 Ocak '23
Medeniyet alanındaki var olma mücadelemiz konusunda M. Nihat Malkoç, Mustafa Kadir Atasoy ile söyleşti.
- Şu soruyla başlayayım. Toplum hayatında hızlı değişimler yaşanırken küresel kültürü sorguya çekemediğimizi söylüyorsunuz. Kültür ve medeniyetimiz bu değişim çağında bizde gerçekten güçleniyor mu yoksa zayıflıyor mu?
Toplumda hızlı değişimler… Böyle denildiğinde şunu düşünmemiz gerek. Büyük değişimlerin arka planlarında neler var? Arkasında birileri var mı? "Master of puppets"lar, kuklacılar, virtüözler var mı? Bütün bu yaşananlar nasıl mümkün oldu? Biz bu yeni kültüre karşı bir refleks geliştirebiliyor muyuz? Küresel kültürü sorguya çekemediğimiz, doğru dürüst bir reaksiyon gösteremediğimiz çok açık. Türkiye'nin en büyük ithalat kalemini sorsanız herkes enerji ithalatı diyecektir. Ekonomik anlamların ötesinde bütün olarak bakıldığında en büyük ve tehditkâr olanının kültür ithalatımız olduğunu söyleyebiliriz. Aristipposçuluk güçleniyor. Tüketim kültürüne teslim olmuş, duygu derinliği olmayan, şımarık bir yığının büyümesi söz konusu. Eskiden ayıp görülen bir şeydi. Lüks tüketimin çok iyi bir şey olduğunu, bununla itibar kazanılacağını zanneden bir kesim zuhur etti. Muhafazakâr olarak nitelenenlerin bir bölümü de bu dünyada yerini aldı.