Türk Yurdu, Aralık 2017
1990’da vefat eden Çekoslovak Türkoloğu Josef Blaškovič gazeteci Yılmaz Çetiner’e Slovak halkının Osmanlılar hakkındaki düşünceleriyle ilgili şunları anlatmış.
“Yerli halk Türk hâkimiyetinden korkmamış… Türk hâkimiyeti, Nemçe hâkimiyetinden daha adaletli, daha muntazam idi. Türk toprak ağaları, Türk beyleri eski feodallerden daha yumuşak, daha adaletli idiler. Karol Medvecky isminde bir tarihçi 1905'de çıkan Detva adlı eserinde şunları yazıyor: “1614 yılında Telegedy isminde bir feodal bey, feodallerin meclisinde demiş ki: Halkımız Türk hâkimiyeti altında yaşayan halkı kıskanıyor. Onlar bizden daha iyi yaşama şartları içindeler."
Güney Slovakya'nın bazı bölgeleri 1543 yılından 1686'ya kadar Türk hâkimiyeti altında kalmasına işaretle Josef Blaškovič “143 yıl harp etmedik ya… Olsa olsa bunun 10-15 yılı kavgayla geçsin... Ya 130 yıl? 130 yıl beraber yaşamış, dost olmuşuz, birbirimizin adetlerini almışız” yorumunu yapmış.
Osmanlı ve İslam’ın sembolü hilaller ilginç bir şekilde bugün Slovakya’daki birçok çan kulesi ve kilisenin tepesinde bulunmaktadır. Jan Valach 1978’de Obzor Gemera dergisinde yayınlanan “Gemera’daki Kilise ve Çan Kulelerindeki Hilaller” adlı makalesinde bu hilallerin Slovakları Osmanlı saldırılarına karşı korumak için veya bir tılsım olarak yapıldığından bahsetmiştir.
Bu kiliselerin tamamı Evanjelik - Reform kiliseleridir. Kiliselerin hemen hepsi İmparator II. Joseph’in 1781’deki Hoşgörü Fermanı’ndan sonra yapılmıştır ve bu tarihlerde Slovakya’da bir Türk tehdidi bulunmadığını da söyleyebiliriz.