30 Aralık 2017 Cumartesi

Slovakya’daki Osmanlı izleri, Slovak kiliselerindeki hilaller…

Türk Yurdu, Aralık 2017

1990’da vefat eden Çekoslovak Türkoloğu Josef Blaškovič gazeteci Yılmaz Çetiner’e Slovak halkının Osmanlılar hakkındaki düşünceleriyle ilgili şunları anlatmış.

“Yerli halk Türk hâkimiyetinden korkmamış… Türk hâkimiyeti, Nemçe hâkimiyetinden daha adaletli, daha muntazam idi. Türk toprak ağaları, Türk beyleri eski feodallerden daha yumuşak, daha adaletli idiler. Karol Medvecky isminde bir tarihçi 1905'de çıkan Detva adlı eserinde şunları yazıyor: “1614 yılında Telegedy isminde bir feodal bey, feodallerin meclisinde demiş ki: Halkımız Türk hâkimiyeti altında yaşayan halkı kıskanıyor. Onlar bizden daha iyi yaşama şartları içindeler."

Güney Slovakya'nın bazı bölgeleri 1543 yılından 1686'ya kadar Türk hâkimiyeti altında kalmasına işaretle Josef Blaškovič “143 yıl harp etmedik ya… Olsa olsa bunun 10-15 yılı kavgayla geçsin... Ya 130 yıl? 130 yıl beraber yaşamış, dost olmuşuz, birbirimizin adetlerini almışız” yorumunu yapmış.

Osmanlı ve İslam’ın sembolü hilaller ilginç bir şekilde bugün Slovakya’daki birçok çan kulesi ve kilisenin tepesinde bulunmaktadır. Jan Valach 1978’de Obzor Gemera dergisinde yayınlanan “Gemera’daki Kilise ve Çan Kulelerindeki Hilaller” adlı makalesinde bu hilallerin Slovakları Osmanlı saldırılarına karşı korumak için veya bir tılsım olarak yapıldığından bahsetmiştir.

Bu kiliselerin tamamı Evanjelik - Reform kiliseleridir. Kiliselerin hemen hepsi İmparator II. Joseph’in 1781’deki Hoşgörü Fermanı’ndan sonra yapılmıştır ve bu tarihlerde Slovakya’da bir Türk tehdidi bulunmadığını da söyleyebiliriz.

Yakın tarihte Slovakya’daki Türk izlerine dair Slovakça bir eser kaleme alan Ľubomír Križan Slovakya’da toplamda 45 olmak üzere Rimavská Seč, Hnúšťa, Babinec, Lukovištia, Papča, Dražice, Brádno, Zdychava, Hrušovo, Drienčany, Teplý Vrch, Lipovec, Slizké, Budikovany, Hostišovce, Španie Pole, Vyšné Valice, Ploské, Ratková , Repište, Ratkovská Suchá, Sása, Skerešovo, Rákoš (hangisi olduğunu yazmamış), Nandraž, Revúca, Kopráš, Magnezitovce, Mníšany, Gemerské Teplice, Šivetice, Rozložná, Čierna Lehota, Slavošovce, Rochovce, Brdárka, Markuška, Roštár, Štítnik, Kunova Teplica, Kružná, Gemerská Panica, Silica, Silická Brezová , Dlhá Ves ve Kečovo yerleşimlerindeki kilise ve çan kulelerinde hilal bulunduğunu söylemektedir[1].

Slovakya’daki Türk izleriyle ilgili çalışan Slovak ve Macarlara Türkiye’den bir ilginin bulunduğunu söylemek zordur. Slovak kaynaklı bilgilerin çoğu da Türkiye'de yapılan tek tük çalışmalarda yer almamıştır.

Hazinedar İbrahim Ağa'nın
adının yazdığı vaftiz tası (
Križan)
Bu hilal mevzusunda bize yardımcı olabilecek bir detay ise Cinobaňa’daki Evanjelik kilisesinde bir meleğin elinde tuttuğu bakır tasta Osmanlıca Haznedar İbrahim Ağa’nın adının okunmasıdır[2]. Bu tas geçmişten beri çocukların vaftizinde kullanılmaktadır. Bu da Katoliklere karşı Evanjelik Hıristiyanların hilali neden kullanmış olabileceğine dair bize bir ipucu vermektedir.

Slovakya’da Hnúšťa, Šurany, Topoľčany, Smolenice ve Bytča gibi şehirlerin armalarında hilal ve yıldız var. Osmanlı etkisinden daha uzak olan Çekya yerleşimleri Rožmitál na Šumavě, Písek, Pohořelice, Letiny, Varnsdorf, Vavřinec, Voděrady ve Blatnice armalarında hilal ve yıldız var. Zahrádka ve Kbel’de hilal haçın boyunduruğunda veya okla vurulmuş. Bu durum hilalin Müslüman-Türk sembolü olarak görüldüğü şeklinde değerlendirilebilir.

Televízia Markíza kanalında yayınlanan Slovak kiliselerindeki Türk sembolü hilallerden bahseden röportajda bunun nedeninin muamma olduğundan bahsediliyor[3]. Başka bir anlam hilal ve yıldıza yüklenemiyor.

Slovak TV programında kiliselerdeki
hilal ve yıldız için Türklere
işaret ediliyor
Komárno ve Fiľakovo’da düzenlenen Slovakya’daki Türk izleriyle ilgili serginin küratörü Zoltán Drenko Slovakça’daki kava (kahve), çay (čaj), višňa (vişne), çizme (čižmy) kelimelerinin Türkçe’den geçtiğini, Türkler sayesinde kahve ve tütün içmeyi, fındık, kestane türlerini (gaštan), mısır ve üzüm çeşitlerini tanıdıklarını söylemektedir[4]. Slovakya’da Türk gibi tüttürmek diye bir deyim olduğunu ifade eden Drenko, Slovak kadınının güzel olarak bilinmesine Türklerin önemli katkısı olduğunu söylemektedir. Ayrıca kendisinden Habsburgların Fiľakovo kalesini Türklerden aldıktan sonra üç yüz Türk'ün bu topraklarda yaşamaya devam ettiğini öğreniyoruz.

Drenko Cinobaňa’daki bakır tastan Türklerle Evanjelikler arasındaki dostluğun kanıtı olarak bahsetmekte ve kilise ve çan kulelerindeki hilalin köyü koruduğuna inanıldığını söylemektedir.


[1] Ľubomír Križan; Turci Na Slovensku, Fakty - Myty – Legendy, Bratislava 2011, s.44.

[2] Ľubomír Križan; a.g.e, s.100.

[3] Na tomto slovenskom kostole kríž nenájdete. Zdobí ho turecký znak
http://www.tvnoviny.sk/domace/1839920_na-tomto-slovenskom-kostole-kriz-nenajdete-zdobi-ho-turecky-znak

[4] Zoltán Drenko: Kostol s polmesiacom chránil dedinu,
https://kultura.pravda.sk/galeria/clanok/33989-zoltan-drenko-kostol-s-polmesiacom-chranil-dedinu/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder