26 Aralık 2018 Çarşamba

Yunus'tan kasıt

Yeni Birlik, 26 Aralık '18

Yavuz Ağıralioğlu TBMM'de bütçe görüşmelerinde konuşuyor.

Ağıralioğlu yüzyıllardır neden bir Yunus Emre yetiştiremiyoruz sorusunu soruyor. Rasim Özdenören üstad Yeni Şafak'ta cevap vermiş. "13. Yüzyıl Türkiye’sinin Peyami Safa yetiştirmesi imkân dışıydı. 13. yüzyılda Yunus Emre’yi çıkaran konjonktür de o dönemde kaldı" demiş.

13. Yüzyılda Peyami Safa çıkmaz ama bu dönemde Yunus Emre çıkmaz mı? Neden çıkmasın ki? Anadolu'da farklı zamanlarda farklı Yunuslar yetişmedi mi? Eskişehir'de, Karaman'da, Bursa'da, Manisa'da, Isparta'da, Afyon'da, Ordu'da, Sivas'ta, Tokat'ta hatta Azerbaycan'da farklı türbeleri olmasını da böyle okuyalım.

Bizim "Kültür ve Medeniyetimiz Üzerine Düşünceler" kitabında kastettiğimiz zamana tesiri olabilecek birisinin yetiştirilmesiydi.

11 Aralık 2018 Salı

Kıbrıs'a, irfana, suya dair arayışlar

Konut projelerinin adına “residence” ekliyorlar ya... Devletten ruhsat alarak... Milli devlet ve residence; burada beraber bulunma var. Bununla şunu kastediyorum. Zamanla birisi diğerine baskın gelecektir.

Devlet neyle tanımlanır? Bir insan topluluğu, sınırları olan bir toprak parçası ve siyasi yönetim… Ama şuur olmazsa o toprağı size yar etmiyorlar. Fransızlar l’exception culturelle yani kültür istisnası dedikleri bir düzenleme yapmışlar. Kendi kültürleri söz konusu olduğunda çok hassaslar, serbest ticarete bile izin vermiyorlar. Bir McDonald’s şubesini tahrip eden José Bové adında bir adam Fransa’da kahraman hale geldi. McDonald's güzel olabilir ama biz Fransız’ız, Amerikalı değiliz diyor adam… Şimdi bu Fransızlar gerici mi oluyorlar? Hayır, "Fransız"ın anlamını korumak istiyorlar.

4 Aralık 2018 Salı

Yeni dönemin trendleri

Yeni Birlik, 30 Kasım '18

Geçen yıldan beri Donald Trump’ın arkasındaki gizli gücün Rusya olduğu iddiası ABD'yi meşgul ediyor. Bu tezi savunanlara göre Rus devleti Donald Trump'ı yıllar boyunca özel olarak desteklemiş ve gerektiğinde Trump’a şantaj yapacak bilgileri elinde saklamıştı.

Christopher Steele
Tezin kaynağı geçmişte İngiliz istihbaratında Rusya Masası direktörlüğünü yapan sonra da özel bir istihbarat kuruluşu olan Orbis Business Intelligence’in başına geçen Christopher Steele'in hazırladığı bir rapor... Steele'in çalışmasını ilk olarak Trump karşıtı Cumhuriyetçilerin fonladığı daha sonra da Demokratların devam ettirdiği iddia ediliyor.

İddialar geçen yıl ABD Kongresi'nde soruşturma başlatılmasına neden oldu. FBI Direktörü James Comey, Trump’ın ekibiyle Ruslar arasında işbirliği iddiası hakkında FBI’ın da kendi bağımsız soruşturmasını başlattığını açıkladıktan sonra Trump tarafından görevden alındı.

Trump ABD'nin 17 istihbarat örgütünden sadece 3 - 4 tanesinin Rusya'nın başkanlık seçimlerine müdahale ettiği sonucuna ulaştığını söylüyordu. Trump'ın 3 - 4 tanesi diyerek kastettiği kuruluşlar CIA, NSA, FBI ve Ulusal Güvenlik Direktörünün Ofisi'ydi.

25 Kasım 2018 Pazar

Avrupa'nın değişimi eşyanın tabiatı gereği

Yeni Birlik, 1 Kasım '18
 
Çin'deki Arxan ve ABD'deki Yellowstone gibi dünyadaki en güzel orman alanlarından bazıları uzun zaman önce volkanların patladığı, lavların her şeyi yaktığı yerlerdi. Şu işe bakın, volkan külü en besleyici bir zemindir. Bugün bir yanardağ gibi yanan coğrafyamızın yangını bittiğinde de umuyorum Ortadoğu en bereketli bir yer olacak. Tabi huzur ucuz bir şey değil ve geçmişten ders çıkarmak gerek... Irak, İran’la 8 yıl savaştı. Bir milyon kişi öldü, 150 milyar dolar ziyan edildi. Sonuç ikisine de yaramadı.

Savaşların bir sürü anlamı var. Yüz Yıl Savaşı’nda birbirleriyle savaşmaları Fransa ve İngiltere’de monarşiyi güçlendirmiştir mesela... Otoriterliği güçlendirir savaşlar... Ülkeler arasında etkileşimi arttırır, nüfus hareketlerine yol açar. Bolşevik Devrimi sonucunda 2,5 milyon Rus vatandaşı Batı ülkelerine gitmişti. İki dünya savaşı arasında 450.000 Polonyalı Batı’ya göç etti. Yine II. Dünya Savaşı sonunda 16 milyon Alman Kızıl Ordu'nun işgal ettiği bölgelerden Federal Almanya'ya geçti. Ama bakın şimdi göçenlerin büyük çoğunluğu Müslüman… Avrupa göçmenlere ne kadar dayanabilir, ne gibi çözümler geliştirebilir göreceğiz… Bazı politikacılar Avrupa’da İslam’a ve çok-kültürlülüğe yer olmadığını söyleyip AB’nin göçmen kotasına itiraz ediyorlar. Avrupa'daki göçmenlerin de çok kabahatleri var. Ancak bu tür kristo-romantik hayallerin kıta gerçeğine uyduğunu söylemek zor. Hatırı sayılır Müslüman nüfusa sahip Avrupa değişmeye devam edecek. Komşu coğrafyalar ile ilişkisi eşyanın tabiatı gereği artmaya devam edecek... 
 
Rus yazar Elena Chudinova, on yıl önce yazdığı Notre Dame de Paris Camisi adlı romanında 2048’de Fransa’nın Müslümanlar tarafından idare edilmesini anlatıyordu. Romanda Notre Dame Katedrali’nin Al Frankoni camisine dönüştürüldüğü, birçok kilisenin tahrip edildiği, Müslümanlığa dönmeyen Fransızların gettolarda yaşadığı ve öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını yazmıştı.

3 Ekim 2018 Çarşamba

Çekya: Yeni sistem yeni muhalifler üretmeye devam ediyor

Anadolu Gençlik, Ekim '18

Bundan elli yıl önce 21 Ağustos 1968'te Varşova Paktına bağlı ordular Çekoslovakya'yı işgal etti ve Prag Baharı'nı sona erdirdi. 20. Yüzyıl'ın en önemli siyasi olaylarından biriydi bu... Sovyetler öncülüğündeki işgal, Alexander Dubček'in “socialismu s lidskou tváří" (insan yüzlü sosyalizm) anlayışının uygulandığı Çekoslovakya'yı "normale döndürme” amacını taşıyordu. 

"İşgalden önce Çekoslovakya'da Sovyetler Birliği'ne karşı bir antipati yoktu".

Aslında 1968'teki işgalden önce Çekoslovakya'da Sovyetler Birliği'ne karşı bir antipati yoktu. Polonya ya da Macaristan'ın aksine, Kızıl Ordu'ya sempati besleniyordu. Fakat bu işgalden sonra anti-Sovyet duygular yayılmaya başladı.

Aslında olayların başlangıcında Sovyetler Birliği’nin 1956’da Nikita Kruşçev’le birlikte Stalinizm’den uzaklaşmaya başlaması vardı. Destalinizasyon süreci bütün Doğu Bloku’nda olduğu gibi Çekoslovakya’yı da etkilemişti. 

12 Ağustos 2018 Pazar

Sayın Kılıçdaroğlu'nun Yüz Yıl Savaşı Hakkında Dokuz Yıldan Fazla Süren Yanılgısı

Kırmızılar, 12 Ağustos '18

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yıllardır dini, mezhepsel bölücülüğe Yüz Yıl Savaşı'nı örnek verip duruyor. Mezhep savaşı olarak gösterilmesi mümkün olmayan Yüz Yıl Savaşı'ndan (1337-1453) bazen 18. Yüzyıl'da bazen de 19. Yüzyıl'da gerçekleşen bir savaş olarak bahsediyor. Bu yüzyıllarda da büyük mezhep savaşları yok.

Yüz Yıl Savaşı İngiltere kralı III. Edward’ın Fransa tahtında hak iddia etmesiyle bir veraset mücadelesi olarak başlamış ve ağırlıklı olarak İngiltere – Fransa arasındaki feodal içeriğe sahip bir muharebe dizisi olarak sürmüştür; mezhep çatışmaları ile ilgisi yoktur.

Fransızlar ile İngilizler arasındaki mezhep farklılaşmasından bahsetmek için Yüz Yıl Savaşı'nın bitiminden yaklaşık seksen yıl sonrasını, İngiltere’nin VIII. Henry döneminde (1533) Katolik Kilisesinin otoritesinden ayrılmasını beklemek gerekir.

6 Temmuz 2018 Cuma

Siegfried August Mahlmann’ın "Allah" şiiri

Allah - Siegfried August Mahlmann (Çeviri: Mustafa Kadir Atasoy)

Allah verir karanlıkta bir ışık
Allah ki acıları azaltabilir
Ağlamaktan solan tüm yanakları
Allah'tır boyayan kırmızıya

çiçekler muştuyken ve kurutulmuşken
zaman da tükenir bu bir kanunken
sonsuza dek var olacak kalbim
hüznüm de mahkûmdur mağlup olmaya

imanım Kâbe’sinde mutlu olmaya
öteye ötelere şimdi uçmağa
karanlığın yok olacağı o yerde
gözlerimi gerçekten açacağına

Anadolu Gençlik dergisi, Haziran 2018

17 Mayıs 2018 Perşembe

Al Mohara'nın ulur inler şarkısı - James Clarence Mangan

 Al Mohara'nın ulur inler şarkısı - James Clarence Mangan

(Çeviri: Mustafa Kadir Atasoy)

inler yoksul bir hane gibi kalbim
kararmış geceden kanlı şafağa
(Allah, Allah hu!)
kuru kemik üstünde ipekten beden
elbet siyaha döner çürümekten
(Allah, Allah hu!)
ölümle sona varmalıyım ben
şimdilik mesulüm öğüt vermekten
(Allah, Allah hu!)
kirpiksiz gözlerim yana yakıla
günahlarım için ağlayıp dura;
(Allah, Allah hu!)
kimsenin görmediği kan lekeleri
konuşturacaklar bu elleri
gece diz üstünde af dilemeli
Allah, Allah hu!

22 Nisan 2018 Pazar

Türk Almanların eski tarihine dair

Soldan aile armasındaki hilal ve Türk
Kırmızılar,  22 Nisan '18

Bazı tarihçiler 476'da Batı Roma İmparatorluğu'nu yıkan Odoacer'in Germen olduğunu söyler. Robert S. Lopez, Robert L. Reynolds, Edward Arthur Thompson, John Michael Wallace-Hadrill gibi tarihçilere göreyse Odoacer muhtemelen bir Türk’tür. Gerek Odoacer, gerek babası Edekon, gerekse kavmi Turcilingi'nin adlarının muhtemelen Türkçe kökenli olmaları bu tarihçiler tarafından Türklüğe delil olarak değerlendirilmiştir. Yine Edekon'un Attila'nın sadık adamı olduğu bu tezi kuvvetlendirmiştir. 

Bu doğruysa Doğu Roma İmparatorluğunu da Batı Roma İmparatorluğunu da yıkan bir Türk olmuş oluyor. Yani bin yılda bir Türkler imparatorluk yıkmış oluyor.