24 Ağustos 2025 Pazar

Altın çağ üzerine

Kırmızılar, 24 Ağustos 2025

Yakın geçmişimiz rasyonalizm ve teknolojinin insanlığa sınırsız mutluluk sağlayacağının tahayyül edildiği zamanlardı ama bu hayaller gerçekleşmedi. Bu geçmiş bir çelişkiler manzumesiydi. Bilimsel gelişmelerle organize cehalet, siyasi ve hukuki kazanımlarla ağır insanlık hezimetleri atbaşı gitti. Rosa Luksemburg bir zamanlar "gelecek Sosyalizm veya Barbarizm'in olacak" demişti. Žižek buna atıfla "Stalinizm'de Sosyalizm ve Barbarizm beraber gerçekleşti" der. Dekulakizasyon, Bolşaya Çistka, Gulag kampları veya Holodomor bugün unutuldu gitti. Bunların Türkiye'deki komünizm karşıtlığında da büyük payı olmuştu.

15 Haziran 2025 Pazar

Theoretically, we cannot define what is shown to the powerful as respect

Kırmızılar, 15 June 2025

You may recall that the Notre Dame Cathedral in Paris suffered a major fire on the evening of April 15, 2019. Caroline Bruzelius, a professor of art history at Duke University, said that such a fire would most likely start in wooden roofs like the one on the Notre Dame cathedral. She explained that “most people don’t see this when they visit the cathedral, but there were about sixty thick planks supporting the roof of the cathedral. So there was a forest of timber between the vaults and the roof. They were old, dry and porous.” France is also very sensitive, old, dry and porous. Charlie Hebdo, the truck attack in Nice, the white caps, the yellow vests… Liberté, égalité, fraternité are things of the past. There is a fear that someone will change the name of Paris... As Lenin who changed the name of Petrograd to Leningrad and Stalin who changed Volgograd to Stalingrad. 

Güçlüye gösterilene teorik olarak saygı diyemeyiz

Kırmızılar, 15 Haziran 2025

Hatırlayacaksınız Paris’teki Notre Dame Katedrali 15 Nisan 2019 akşamında büyük bir yangın geçirdi. Duke Üniversitesi’nden sanat tarihi profesörü Caroline Bruzelius bu tür bir yangının Notre Dame katedralinin sahip olduğu türden ahşap çatılarda çıkmasının yüksek bir olasılık olduğunu söylemişti. Yaptığı açıklamada “çoğu insan katedrali ziyaret ederken bunu görmez ama katedralin çatısını destekleyen altmış civarı kalın kalas vardı. Yani tonozlar ve çatı arasında bir kereste ormanı vardı. Bunlar eski, kuru ve gözenekli özellikteydi” diyordu. Fransa da çok hassas, eski, kuru ve gözenekli... Charlie Hebdo, Nice’teki kamyon saldırısı, beyaz külahlılar, sarı yelekliler… Liberté, égalité, fraternité geçmişte kalmış... Birisi çıkıp Paris’in adını değiştirecekmiş gibi bir korku var. Petrograd’ın adını Leningrad yapan bir Lenin, Volgograd’ı Stalingrad yapan bir Stalin bekleniyor sanki. 

16 Mayıs 2025 Cuma

Masumiyet ve masumiyetin müzesi

"Gerçekliğin Özel Parçaları" kitabından

1998 yazında Bayburt’ta bir hafta kadar kalmıştık, Dünya Kupası finalini orada izlemiştim. Fransa’nın Brezilya’yı 3-0 yendiği maçta Zidane iki kafa golü atmıştı, hatta ikisi de kornerdendi. Fidanlık müdürlüğü misafirhanesinde kalıyorduk. Bahçede yürüyüşe çıktığımda orada üç çocuğun çakıl taşlarıyla oynadığını gördüm. Ne yapıyorsunuz diye sorduğumda mezarlık oyunu oynuyoruz abi demişlerdi. Büyük çakıl taşlarından mezar taşları yapmışlar, yollar yapmışlar... Aklıma şu geldi. Hangi çocuk böyle bir oyun oynar? Acaba bir yakınlarını mı kaybetmişlerdi? Onlara ölümle ilgili, mezarlıkla ilgili bir şey mi anlatılmıştı? Büyük bir ihtimalle... Çocuklar tesir altında kalan, kolay manipüle edilen varlıklar, masumiyete sahip varlıklar... Benim fikrim çocukları koruduğumuz gibi çocukluğu da korumalıyız. Bu ikisi arasında şöyle bir bağlantı var. Çocukları korumak kendi çocukluğumuzu koruyarak mümkün. Bu bakış açısını felsefi olarak güçlendirmeliyiz. Her şeyden önce masumiyeti doğru tanımlamamız gerekiyor. Biliyorsunuz İstanbul’da “Masumiyet Müzesi” adında bir müze var. Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından yola çıkarak kurduğu, romandaki kadın karakteri hatırlatan eşyaların sergilendiği bir müze... Ama romanda anlatılanlar ve müzenin ismi masumiyetin hakiki anlamını örtüyor, doğru tanımlayamıyor. Orada sergilenen sigara izmaritleri, fotoğraflar, kolonya şişeleri, kıyafetler, afişler temelde masumiyetle ilgisi olmayan şeyler. Anlamı örtüyor, toplumsal bilinci yanlış inşa ediyor. Romanda anlatılanların büyük kısmı masum şeyler değil. Anlatılan sözde bir aşk. Sahte bir şey... İnsanın başkalarını aldatması, ayrıca kendini aldatması üzerine. Babası romanın kahramanının nişanından önce acayip şeyler anlatıyor, kırk yedi yaşındayken yirmi yaşında birisine kapıldığını, on bir yıl başka bir evde ikinci bir hayat yaşadığını anlatıyor. Romanın kahramanı da karısını aldatıyor. Aldattığı apartmanın ismi ne biliyor musunuz? Merhamet Apartmanı... Böyle şeyler var. Hatta kitapta şöyle bir bölüm bulunuyor: 

15 Mayıs 2025 Perşembe

Yeni Kitap: Gerçekliğin Özel Parçaları

"İnsana dair her şeyi masum görmek doğru değil. Belki bizim gerçekten bir masumiyet müzesi kurmamız lazım, masumiyetin anlamını korumak ve tanıtmak için. Müzelerin böyle bir fonksiyonu var ya, korumak ve tanıtmak... Masumiyet suçsuzluk, suçtan uzak olma, çocuklara has saflıkla ilgili. Onun ele almamız gereken bir anlamı daha var, bugünün dünyasında korumasız olmayı, suçlular tarafından suistimal edilmeye son derece açık olmayı ifade ediyor. Masumlukla kolay kandırılabilirlik arasında güçlü bir ilişki var."

Gerçekliğin Özel Parçaları - Mustafa Kadir Atasoy
Biyografi Net Yayıncılık
Türü: Felsefe, Karton kapak, 72 sayfa

4 Mayıs 2025 Pazar

Medeniyetin düşüşü

Kırmızılar, 4 Mayıs 2025

Tarihte de bu böyleydi, aşkı herkes farklı tanımlıyor. Bugün de Badiou, Alain de Botton, Žižek mesela, farklı şeyler söylüyorlar. Hatta Žižek birbiriyle çelişen bir sürü şey söyledi. Eskiden aşk kötülüktür diyordu. Sonra eros için "eros is a catastrophe", eros felakettir dedi. Sonra kendinizi bir kadına adadığınız aşk özgürlüğün en yüksek halidir dedi. İşte bu üçüncüsü üzerinde durmamız gereken bir şey... Aşkın olmadığı yerde gökyüzü karanlıktır, özgürlük de, dolayısıyla medeniyet de olmaz. Herodot'un Babil'de Mylitta tapınağındaki kadınlar veya Lidyalı kadınların genel durumu hakkında anlattığı medeniyet dışı şeyler zuhur eder. Bugün de bunlar var. Yüz yıl önce Avrupa ailesi mazbuttu, Rus ailesi, Amerikan ailesi mazbuttu... "Hristiyanlık plantasyonu" olarak tasarlanıp kurulan Maryland, Pennsylvania, New Jersey büyük bir dönüşüm geçirdi mesela.

16 Nisan 2025 Çarşamba

Yazı ve kitaplarda kullanılan bazı kavramlara dair sözlük

Alt ütopya: Bilginin insani değerlerle eşleştirilip yeniden tanımlanması, bir tür özel bilginin para ikamesi olmasına dair ütopya.

Anlamsar: Genel anlamla uyumsuz şaşırtıcı örüntü.

Aşırı saygı: Saygının vurgulu ve öğretici bir formu. 

Baykallamak: Fiziksel bir olgu veya olay karşısında çok şaşırmak (Baykal gölünü ilk kez gören bir step insanına atfen).

Çocukların öncelenmesi: Çocukları ve çocukluğu merkeze alma.

Duygusal sığlık: Düşünsel sığlığın arka planında yer alan asıl sığlık.

Felsefeüstü: Izdırap dolu veya yavan bir gerçekliğe karşı ideal bir gerçekliğin kurgulanması.

Fulya: Öncü işaret.

2 Mart 2025 Pazar

Felsefeüstü üzerine mülahazalar

Yeni Birlik, 2 Mart 2025

Önce örneklerimizden ikisini hatırlayalım. Hayat güzeldir - La vita è bella filminde toplama kampında Guido oğluna Nazi subayının söyledikleri yerine kendi uydurduğu şeyleri anlatıyordu. Kampta olan bitenler aslında bir oyun, bu oyunu oynarsan doğum gününde hediye alacaksın diyordu. Toplama kampını oğlu için yeniden kurmuştu. Paul Auster'in hikayesinde ise Brooklyn'de bir tütün dükkanı olan Auggie Wren kovaladığı hırsızın düşürdüğü cüzdanın izini sürerek bir eve ulaşıyor. Noel zamanı, yaşlı, kör ve yalnız bir kadın kapıyı açıyor ve Auggie'yi uzun zamandır görmediği torunu olarak kucaklıyor. Auggie oyunu devam ettiriyor, beraber yemek yiyorlar, onu sevindirmek için iş bulduğunu, yakında evleneceğini söylüyor. Kadın da inanıyormuş gibi yapıp mutlu oluyordu. 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Auden'dan çeviriler

Edebiyat Burada, 14 Ekim 2024

Bir akşam üstü yürüyüşe çıktım da - W. H. Auden (Çeviri Mustafa Kadir Atasoy)

Bir akşam üstü yürüyüşe çıktım da
Bristol sokağı boyunca baştan başa
kalabalıkla kaplı kaldırımlarında
hasat vakti buğday tarlasını andım

Efsunlu füsunlu ırmakların kıyısında
bu fakir, bir aşığın sesini duydu
paslı demiryolu köprüsünün altında
adam aşk sonsuzluktur diyordu

18 Eylül 2024 Çarşamba

Kısa hikayeler


Şu dokuzlular    Edebiyat Burada, 18 Eylül 2024


i
Aralık ayının yirminci günüydü. Sabah yedide kalkıp çay demledi, radyoyu açtı. Her zaman dinlediği haber kanalından cızırtılı ve tuhaf bir ses geliyordu. İnsan uzun zamandır giymediği bir kıyafeti giydiğinde aynaya iki kez bakmalıdır. O da eski deri ceketinin üzerinde nasıl durduğunu kontrol etti. Bu soğukta giyecek başka bir şey bulamamıştı. Evden çıktığında hava hâlâ karanlıktı. Geçen hafta boyunca olduğu gibi şimdi de şiddetli yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları teneke çatı kaplamalarına çarpıp tiz sesler çıkarıyordu. Biraz sonra aydınlanacak hava Halley kuyrukluyıldızının dünyaya yaklaştığı bu günlerde önemli bir şey doğuracak gibiydi sanki. Ansızın basketbol sahasının ön tarafında yere paraşütüyle bir adam çakıldı. Baykallamıştı… Yanına yaklaştı, adam kaskatıydı ve çoktan ölmüştü. Kaskının kenarında Pax yazıyordu. Bu Latince barış demekti ama farklı bir anlamı olmalı diye düşündü.

1 Eylül 2024 Pazar

Bohr'un hindisi

Kırmızılar, 1 Eylül 2024

Ben Akçaabatlıyım ve biz peynir eritmesiyle yapılan yemeğe kuymak deriz. 70 kilometre doğuda ise aynı yemeğe muhlama diyorlar. Hâlbuki yine Akçaabat'ta muhlama yumurtanın ıspanağa mıhlanarak yapıldığı yemeğin adı. 

Bir yemeğin, sebzenin, meyvenin veya hayvanın ismi neye göre belirleniyor? Mesela Tokat tavuğu mu, Beç yani Viyana tavuğu mu? Malta eriği mi, yeni dünya mı? Aslında bu süslü tavuk Afrika, meyve ise Çin kökenli. 

31 Ağustos 2024 Cumartesi

Karadeniz üçlemesi

                     Edebiyat Burada, 31 Ağustos 2024


Suların şarkısında

öğlede havanın kapandığı gün
cılız bir ot çatlağında gülümsemişti
akçaabat fırtınada yıkanmıştı dün
sahilde kof gemiler demirlemişti

tayfalar, tufalar hepsi sarhoştu
bense arıyordum aşkı ve kibri
gökte yıldız sağdım dün bütün gece
beyaz köpüklerden, serin sulardan
arşı kulaçladım bitinceye dek