Yeni Birlik, 12 Mart '21
Slovakya ve Uyvar Tarihi ülkemizde yeterince araştırılmamış bir alan olarak akademisyen ve araştırmacıların ilgisini bekliyor. Mesela Cinobaňa’daki Evanjelik kilisesinde bir meleğin elinde tuttuğu bakır tasta Osmanlıca Haznedar İbrahim Ağa’nın adının yazdığı ve bu tasın geçmişten beri çocukların vaftizinde kullanıldığını, Slovakya’da toplamda 45 kilise ve çan kulesininde hilaller bulunduğu gibi bilgileri Krizan’ın Slovakya’da Türk İzleri’ne dair gölgede kalmış eserinden öğreniyoruz.
Bu tür bilgilere ülkemizdeki araştırma ve kitaplar yer vermemiştir. Slovakya’daki Türk izleriyle ilgili çalışan Lubomir Krizan, Zoltan Drenko gibi Slovak ve Macarlara bizden bir ilginin bulunduğunu söylemek çok zor. Çekya tarihi ve buradaki izler de aynı şekilde ilgi beklemektedir. Bizdeki kitaplara göre
Orloj’da yalnız bir Türk heykeli var. Lví Dvůr’u, Mohamed adlı evcil
aslanı ıskalıyoruz.
Prof. Dr. Ekinci'nin 22.05.2017 tarihli Türkiye gazetesi köşe yazısında Macar Krallığı 1526’daki Mohaç Harbi neticesi yıkılınca, Bohemya'nın Almanya’nın eline geçtiği söyleniyor. Doğrusu Habsburgların (Avusturya) eline geçmiş olduğudur. Devamında "1968’de Prag Baharı denen hürriyet hareketi, Kızıl Ordu’nun işgaliyle son buldu; mukavemet gösteren binlerce Çek öldürüldü" deniliyor. Gerçekte ölü sayısı 150 civarıdır.
Yine Reform liderlerinden Jan Hus, Prag'ın eski şehir meydanında 1415’te engizisyon tarafından yakılarak öldürülmüş deniliyor, halbuki Jan Hus bugün Almanya'nın İsviçre sınırında bulunan Konstanz şehrinde öldürülmüştür.
Prof. Dr. Yılmaz Altuğ'un "Çekoslovakya Sorunu" kitabında Sovyetler Birliği ordusu ülkede komünist rejimi zorla kurdu." deniliyor. Bu ifade doğru olmamıştır. Sovyet ordusu II. Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra 1968'e kadar ülke topraklarında bulunmamıştır. Ülkede 1920'lerden beri hatırı sayılır bir gücü bulunan komünist hareket Mart 1946 seçimlerinde yüzde 38 oy aldı, daha sonra popülaritesi azalan başbakan Klement Gottwald grev tehdidi gibi yöntemleri kullanarak 1948'de askeri olmayan bir hükümet darbesi gerçekleştirdi.
Melis Aygen hanımefendinin "Dünya Küçük" Prag belgesel programında 3'14'' te II. Rudolf'tan sonra Bohemya Krallığı yok oluyor ve burayı Habsburg hanedanı ele geçiriyor deniliyor. Doğrusu II. Rudolf'un da Habsburg olduğu, (Yine Habsburg olan) babasının da dedesinin de Bohemya’yı idare ettiğidir. 23"04" te üç kişi birbirine karıştırılmaktadır. Vaclav meydanı anlatılırken buradaki Vaclav ve IV. Karl aynı kişi deniliyor. Sonra da IV. Karl, Lüksemburglu Jan olarak da biliniyor diyor. Üç kişi karışmış. Doğrusu meydan adını Bohemya dükü (Aziz) Vaclav'dan (907-935) alıyor. IV. Karl (1316-1378) ve Lüksemburglu Jan (1296-1346) da aynı kişi değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder