Edebiyat Burada, 1 Ekim '21
Üniversite yılları boyunca Trabzon’a sık sık geldim. Ankara'nın Trabzon'a dönüşünü sevdim ben de... Genelde geceleri ve Süzer, Kanberoğlu ve Ulusoy otobüsleriyle... Şimdi o ruhu yok oldu sahil yolunun. Eski sahil yolunda on beş - yirmi kilometre aralıklarla sıralanan, biz içlerinden geçip giderken derin uykuda olan ilçeler, kasabalar vardı. Köhnemiş, rutubetten solmuş binalar, eski sokak lambalarının aydınlattığı koylara vuran dalgalar ve beyaz köpükler… Şiiri, şarkısı olan bir yoldu. En güzel bölümü şimdi tünelle baypas edilmiş olan 26 kilometrelik Bolaman virajlarıydı. Namı diğer "tehlikeli virajlar". O tarafa yolunuz düşerse tünelden geçmeyin. Üstten gidip Yalıköy'deki köftecilere, "Uzun Saçlı'nın Yeri"ne uğrayın.
Otobüs Trabzon’a vardığında hava henüz ağarmamış olurdu. Kuran Kursu durağında inip Elgafdere caddesinden Tanjant yolu üzerindeki evimize çıkardım. Annem ve babam evde beni beklerlerdi. Beraber kahvaltı yapardık. Otobüslerin genelde mola verdiği Çavuşlu’daki fırından aldığım taze ekmekle kuymak, zaguda yani yeşil zeytin, ayva reçeli gibi şeyler. Sabah hep erken saatlerde vardığım için bu kahvaltı hep tekrarlanırdı. Üç dört haftada bir Trabzon’a geliyordum.
Trabzon yuvamdı, bana hayat verirdi, huzura kavuştururdu. Yürüyüşlere çıkardım. Meydan Parkı ve İsmail Hakkı Berkmen kütüphanesine giderdim sık sık. Akrabalarımıza, komşularımıza uğrardık, dostlarımızın çaylarını içerdik. Bayramlarımız çok güzeldi. Bayram namazından sonra Akçaabat'taki, Boztepe'deki, Bahçecik'teki mezarlıklarımızı ziyaret ederdik.
Mezarlıklar bile kalabalıklaştı. Şehir çok değişti, büyüdü. Günübirlik Yoroz Feneri’ne giderdim. Fenerin yanında da oturup kitap okurdum. Yeni yol Yoroz'u da değiştirdi. Sümela'nın alt kısmındaki bungalovlarda kalırdık. O zamanlar tenha bir yerdi. Şimdi çok kalabalıklaştı.
Geçmişte dolaştığım yerleri ziyaret etmek o zamanlara bir ziyaret gibi şimdi. Geçmişte okuduğum kitaplar da bana onları okuduğum yerleri anımsatır. Mesela “Hazar Sözlüğü” benim için Çamburnu’dur. Şimdi evdeki bazı kitapları elime alıp sayfaları karıştırdığımda sanki Trabzon’a gidiyorum. Bu da değişik bir seyahat çeşidi sayılabilir belki…
Uzun yıllardır Ankara’da yaşıyorum, çalışıyorum, eskisi gibi sık gidemiyorum Trabzon’a. Ama içinde Trabzon olan planlar, tereyağı olan pilavlar yapıyorum, hayalimdeki o şehri "göresliyorum". Yollar değişmiş olsa da eskisi gibi bir yolculuk yapasım var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder