14 Ekim 2024 Pazartesi

Bir akşam üstü yürüyüşe çıktım da - W. H. Auden

Edebiyat Burada, 14 Ekim '24

Bir akşam üstü yürüyüşe çıktım da - W. H. Auden (Çeviri Mustafa Kadir Atasoy)

Bir akşam üstü yürüyüşe çıktım da
Bristol sokağı boyunca baştan başa
kalabalıkla kaplı kaldırımlarında
hasat vakti buğday tarlasını andım

Efsunlu füsunlu ırmakların kıyısında
bu fakir, bir aşığın sesini duydu
paslı demiryolu köprüsünün altında
adam aşk sonsuzluktur diyordu

Seni seveceğim leydim, seni seveceğim hep
Çin'le Afrika'nın buluştuğu güne dek
bunun bitmesi için nehirler dağ üzerinden geçip
alabalıklar da sokakta şarkı söyleyecek

Seni seveceğim hep
okyanuslar asılıp kuruyana dek
bu sevda ancak yedi yıldız göklerde kazlar gibi
bağırırsa bitecek

Bir tavşanın hızıyla geçiyor zaman
dünyadaki ilk sahici aşk
kollarımda o solmayan çiçek
odur sarıp sarmalanabilecek

Belki şu bronz dökümlü eski çanlar
şehirde birazdan çalmaya başlayacaklar
zamana aldanma insanoğlu
zaman asla fethedilemeyecek olandır

Gece rüyaların ortasından geçerken
bir köşede yargı beliriyor
gölgenin içinde işte izliyor
sen sevdiğini öperken o da öksürüyor

Elemle, sonunda üzüntüyle kalır
hayatı insanın böyle yitecek
hüküm istediğini istediği zaman alır
belki de vade bugün bitecek

Yeşil vadinin içlerine doğru
sevimsiz karlar bir yol bulacak
zaman bu ahengin raksını kesip
dalgıcın da parlak yayını kıracak

Ellerini bu suya daldır
daldır, daldır bileklerine kadar
suyun dibine dik gözlerini
işte hayat bu, ıskaladığın şey neydi?

Buzullar kapına kadar dayanmış
çöller yatağında inliyor
ve fincandaki çatlak
ölü topraklarına giden yolu açıyor

Dilencilerin avucunu ovuşturduğu bir yerde
fasulye ağacının tepesindeki dev kazanırken
ve masum bir çocuk ağlarken
ve küçük Jill sırtüstü düşerken

Bak aynaya, aynaya bak
hüznünün ta içine bak
hayat hep kutsaldı
ama kutsayamayandın sen

Dur, sen de pencerede dur
gözler yakan yaşla dolarken
eğri, eksik komşunu seveceksin
eğri, eksik bir kalple seveceksin sen de

akşam esrik vakit çok geç kalmışız
aşıklar, maşuklar gitmiş buradan
çanlar sükutta, sessiz, susmakta
ama bir derin nehir var, var ki akmakta


Wystan Hugh Auden'ın hayatı

(d. 21 Şubat 1907, York, Birleşik Krallık – ö. 29 Eylül 1973, Viyana) Şair, oyunyazarı ve eleştirmen. 20. yüzyıl İngilizce edebiyatı üzerinde çok büyük etkisi olan bir yazardır. York'ta doğmuş, çocukluğunun bir kısmı Birmingham'da geçmiştir Oxford'da Christ Church okulunda İngilizce bölümünde okudu. 1928'de birkaç ay Berlin'de yaşadı. Sonra İngiliz devlet okullarında beş yıl süreyle öğretmenlik yaptı. İzlanda ve Çin'e seyahatler yaptı. 1939'da Amerika Birleşik Devletleri'ne göç edip burada yaşamaya başladı. 1946'da Amerikan vatandaşlığına geçmiştir.
1941'den 1945'e kadar Amerikan üniversitelerinde ders verdi.

 1950'lerde misafir profesörlük yaptı. 1947'den 1957'ye kadar kışları New York'ta yazları Ischia'da kaldı. 1958'den sonra ölene kadar kışları yine New York'ta (tek istisnası 1972-73 kışında Oxford'da kalmasıydı) yazları Aşağı Avusturya'daki Kirchstetten'da geçirdi.

1930'da yirmi üç yaşındayken ilk şiir kitabı "Poems" ile dikkat çekti; bunu 1932 yılındaki "The Orators" takip etti. 1935-1938 yılları arasında Christopher Isherwood ile birlikte yazdığı üç oyun ona solcu bir yazar olarak ün kazandırdı. Auden ABD'ye bu şöhreti benimsemediği için gitti. 1940'lardaki çalışmaları, "For the Time Being" ve "The Sea and the Mirror" adlı uzun şiirleri dini temalara sahipti. 1947'de "Age of Anxiety" şiiri ile Pulitzer Şiir Ödülü'nü kazandı ve şiirin ismi "endişe çağı" modern çağı tanımlamada kullanılan bir klişeye dönüştü. 1956'dan 1961'e kadar Oxford'da şiir profesörü ünvanıyla ders verdi. 

W. H. Auden 400'den fazla şiir, 400 kadar deneme yazısı; birçok tiyatro oyunu ve birkaç opera librettosu yazmıştır. 


As I Walked Out One Evening

As I walked out one evening,
Walking down Bristol Street,
The crowds upon the pavement
Were fields of harvest wheat.

And down by the brimming river
I heard a lover sing
Under an arch of the railway:
"Love has no ending.

"I'll love you, dear, I'll love you
Till China and Africa meet,
And the river jumps over the mountain
And the salmon sing in the street,

"I'll love you till the ocean
Is folded and hung up to dry
And the seven stars go squawking
Like geese about the sky.

"The years shall run like rabbits,
For in my arms I hold
The Flower of the Ages,
And the first love of the world."

But all the clocks in the city
Began to whirr and chime:
"O let not Time deceive you,
You cannot conquer Time.

"In the burrows of the Nightmare
Where Justice naked is,
Time watches from the shadow
And coughs when you would kiss.

"In headaches and in worry
Vaguely life leaks away,
And Time will have his fancy
To-morrow or to-day.

"Into many a green valley
Drifts the appalling snow;
Time breaks the threaded dances
And the diver's brilliant bow.

"O plunge your hands in water,
Plunge them in up to the wrist;
Stare, stare in the basin
And wonder what you've missed.

"The glacier knocks in the cupboard,
The desert sighs in the bed,
And the crack in the tea-cup opens
A lane to the land of the dead.

"Where the beggars raffle the banknotes
And the Giant is enchanting to Jack,
And the Lily-white Boy is a Roarer,
And Jill goes down on her back.

"O look, look in the mirror?
O look in your distress:
Life remains a blessing
Although you cannot bless.

"O stand, stand at the window
As the tears scald and start;
You shall love your crooked neighbour
With your crooked heart."

It was late, late in the evening,
The lovers they were gone;
The clocks had ceased their chiming,
And the deep river ran on.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder