Bristol sokağı boyunca baştan başa
kalabalıkla kaplı kaldırımlarında
hasat vakti buğday tarlasını andım
Efsunlu füsunlu ırmakların kıyısında
bu fakir, bir aşığın sesini duydu
paslı demiryolu köprüsünün altında
adam aşk sonsuzluktur diyordu
"Kültür ve Medeniyetimiz Üzerine Düşünceler" kitabından
Reconquista yani yeniden fetih hareketi İber yarımadasında 1492’ye kadar süren Müslüman hâkimiyetini sona erdirmişti. Katoliklerin hasımlarının geride bıraktıkları izlere karşı hoşgörülü davranması beklenilen bir şey değildi. Şarlken sarayın bazı bölümlerinin yerine kendi sarayını inşa ettirmiş olsa da duvarlarında Kuran-ı Kerim ayetlerinin nakış gibi işli olduğu El Hamra ayakta kaldı. Medeniyetler çatışmasının ötesinde işte bu kıyamın nedeni olan yüksek sanat var. Ve sanatın dışındaki konularda da durum böyle. Günü kurtarmaya çalışanların eserleri bir gün muhakkak yıkılırken yüksek bir ruhu yakalamaya çalışanlar baki kalıyor.
"Kültür ve Medeniyetimiz Üzerine Düşünceler" kitabından
Edebiyat Burada, 9 Nisan 2024
Sahaf ve mezatlardan bulduğumuz Ormancılık kültürümüze dair bazı belge, obje ve yazılar şunlardır.
Kırmızılar, 31 Mart 2024
Prag’ta güzel bir astronomik saat var. Saat başı Japon turistler önünde toplanır, ahşap havarilerin geçidini izler. Söylenceye göre saat ustası başka yerde bir benzerini yapmasın diye kör edilmiş. Çok uzak olmayan bir başka yerde Çin’dekiler kadar iyi porselen üretmeyi başaran usta uzun yıllar boyunca sarayın mahzenine hapsedilmiş, sırrı başkasına söylemesin diye… Mahzende porselen üretirmiş. Şimdi mahzenin tabanındaki porselen kırıklarını araştırıyorlar. Efendim, Yahudiler hekimlik bilgisini iyi yönetmişlerdir. Yükselme Dönemi padişahlarının hepsinin yanındadırlar. Fatih’inki Hekim Yakub, II. Bayezid ve Yavuz’unki Jozef Hamon, Kanuni’ninki oğul Moşe Hamon, II. Selim’inki torun Jozef Hamon’dur. Kendilerinden memnun kalınmış ki bu böyle devam etmiş. Bilgileri var, bir disiplinleri var. Bilgi yönetilen bir şeydir, böyle bir boyutu var. Bilgiyi idare etmek, onu edinmek kadar önemli bir iş... Hemen her şeyi bilgi olarak tanımlayabiliriz ve bir ilave daha yapalım, bilginin yayılmadığı yerde palavra hüküm sürebiliyor. Avrupa Parlamentosu üyesi Pavel Svoboda 15 Temmuz’dan sonra twitliyor. "Otoriter İslamcı rejimi mi istiyoruz yoksa laikliği savunan askeri rejimi mi?" Ne kadar saçma değil mi? Ama gerçekten olan biteni bilmiyorlar. Berlin'de sohbet ettiğim bir Polonyalı Antalya’ya sık sık tatile geldiğini söylüyor. Sonra “Türkiye’de kadınların çalışmasına izin verilmiyormuş bu yüzden kalkışma olmuş” diyor. Tatile gelen birisi söylüyor bunu. Avrupa'da böyle birçok palavra var tedavülde olan.